Bugün sorulan sorumuz:
Hatay’da yapılan referandumun sonuçları ne oldu?
1939 Hatay Referandumu’nun sonuçlarını ve tarihsel önemini keşfedin. Türkiye’nin Hatay’ı nasıl topraklarına kattığını ve bunun bölge üzerindeki etkisini öğrenin.
Hatay Referandumu (1939): Tarihsel Bir Bakış
1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü, dış politikada tarafsızlık ve toprak bütünlüğünü koruma politikasını benimsedi. Bu dönemde, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa mandasına bırakılan Hatay meselesi, Türk kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konu haline gelmişti. Fransızlar, 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Hatay’ı Suriye sınırları içerisinde kabul etmişlerdi. Ancak, Hatay’ın çoğunluğunu Türklerin oluşturması ve bölgenin tarihi ve kültürel bağları nedeniyle Türkiye, Hatay’ın anavatana katılmasını istiyordu.
Hatay meselesi, 1930’ların sonlarına doğru uluslararası bir krize dönüştü. Türkiye, Hatay’da yaşayan Türklerin haklarını korumak ve bölgedeki Türk varlığını güvence altına almak için diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Fransa ise, Hatay’ı Suriye’den ayırmanın bölgedeki diğer manda yönetimleri üzerinde olumsuz etki yaratmasından endişe ediyordu. Ancak, Türkiye’nin kararlı tutumu ve uluslararası kamuoyunun artan baskısı sonucunda Fransa, Hatay konusunda Türkiye ile müzakerelere başlamayı kabul etti.
5 Temmuz 1938’de imzalanan protokol ile Hatay, Fransa ve Türkiye’nin ortak denetimine bırakıldı. Bu anlaşma, Hatay’ın geleceğinin referandum ile belirleneceğini öngörüyordu. 2 Eylül 1938’de Hatay Devleti kuruldu ve Tayfur Sökmen cumhurbaşkanı seçildi. Fransa ve Türkiye’nin gözetiminde 21-22 Haziran 1939 tarihlerinde yapılan referandumda, Hatay halkının büyük bir çoğunluğu Türkiye ile birleşme yönünde oy kullandı. Referandum sonuçlarına göre, Hatay’da 22.000’i Türk, 11.000’i Arap olmak üzere toplam 33.000 oy kullanılmış ve oyların %96,7’si Türkiye’ye katılımdan yana çıkmıştı.
Referandum sonuçları, Türkiye’de büyük bir sevinçle karşılandı. Hatay, 29 Haziran 1939’da resmen Türkiye’ye katıldı ve böylece Misak-ı Milli hedeflerinden biri daha gerçekleşmiş oldu. Hatay’ın anavatana katılması, Türkiye’nin Akdeniz’deki stratejik konumunu güçlendirdi ve Türk milliyetçiliği açısından büyük önem taşıdı. Ancak, Hatay’ın Türkiye’ye katılması, Suriye ile Türkiye arasında uzun yıllar sürecek bir gerginliğe de neden oldu. Suriye, Hatay’ın kendi toprağı olduğunu iddia etmeye devam etti ve bu durum iki ülke ilişkilerini olumsuz etkiledi. Hatay meselesi, günümüzde bile Suriye ile Türkiye arasında çözümlenmemiş bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
Bir yanıt yazın