Bugün sorulan sorumuz:
İzmir İktisat Kongresi hangi amaçlarla toplandı?
1923 İzmir İktisat Kongresi’nin amaçlarını, önemini ve Türkiye’nin ekonomik tarihine etkisini keşfedin. Misak-ı İktisadi ve alınan diğer önemli kararlar hakkında bilgi edinin.
İzmir İktisat Kongresi: Milli Mücadelenin Ekonomik Güç Gösterisi
1923 yılının Şubat ayında, henüz yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığı bir dönemde, İzmir, tarihe geçecek bir olaya ev sahipliği yaptı: İzmir İktisat Kongresi. Bu kongre, yalnızca bir araya gelenlerin sayısıyla değil, aynı zamanda milli mücadelenin zaferle sonuçlanmasında ekonomik birlik ve beraberliğin önemini vurgulamasıyla da büyük bir anlam taşıyordu.
Kurtuluş Savaşı’ndan Ekonomik Bağımsızlığa Giden Yol
Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından, Anadolu toprakları işgal güçlerinin kontrolü altındaydı. Kurtuluş Savaşı, yalnızca toprak bütünlüğünü sağlamak için değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık için de verilen bir mücadeleydi. Savaş yıllarında ekonomik olarak büyük sıkıntılar çeken Anadolu halkı, İzmir İktisat Kongresi ile birlikte yeni bir umuda yelken açtı.
Kongreye katılan 1135 delege, Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş, farklı meslek gruplarını temsil eden kişilerdi. Tüccarlar, zanaatkarlar, çiftçiler ve iş adamları, ortak bir amaç etrafında bir araya gelmişlerdi: Milli ekonominin güçlendirilmesi ve ekonomik bağımsızlığın kazanılması.
Misak-ı İktisadi: Ekonomik Bağımsızlığın Yol Haritası
Kongrenin en önemli çıktılarından biri, “Ekonomik Misak” anlamına gelen “Misak-ı İktisadi”nin kabul edilmesi oldu. Bu belge, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kazanması için atılması gereken adımları belirleyen bir yol haritası niteliğindeydi. Misak-ı İktisadi, milli ekonominin güçlendirilmesi, yabancı sermayenin kontrol altında tutulması, tarımın ve sanayinin geliştirilmesi gibi önemli hedefler içeriyordu.
Kongre’de alınan kararlar arasında, tarımda makineleşmenin teşvik edilmesi, yerli malı kullanımının yaygınlaştırılması, kooperatifçilik modelinin benimsenmesi gibi önemli maddeler yer alıyordu. Bu kararlar, Türkiye’nin ekonomik kalkınma modelinin temellerini oluşturması açısından büyük önem taşıyordu.
Kongrenin Uzun Vadeli Etkileri: Bir Dönüm Noktası
İzmir İktisat Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik tarihine damgasını vuran bir dönüm noktası oldu. Kongre, milli ekonominin güçlendirilmesi ve ekonomik bağımsızlığın kazanılması yolunda atılan önemli bir adım olmanın ötesinde, Türk halkının birlik ve beraberlik ruhuyla hareket ettiğinde neler başarabileceğinin de bir göstergesiydi.
Kongre sonrasında, alınan kararlar doğrultusunda yeni ekonomik politikalar uygulamaya konuldu. Yerli üretimi teşvik etmek amacıyla, 1926 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. Tarım sektörünün geliştirilmesi için Ziraat Bankası’na yeni görevler verildi. Kooperatifçilik modeli yaygınlaştırılarak, küçük esnaf ve çiftçinin desteklenmesi hedeflendi.
İzmir İktisat Kongresi, Türkiye’nin ekonomik tarihinde bir milat olmasının yanı sıra, milli mücadelenin ruhunu ekonomik alana taşıması ve Türk halkının bağımsızlık yolunda verdiği mücadelenin bir parçası olması açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu kongre, Türk halkının kendi kaderini eline alma ve ekonomik olarak bağımsız bir ülke yaratma kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir.
Bir yanıt yazın