Bugün sorulan sorumuz:
Büyük Millet Meclisi’nin yabancı devletler tarafından tanınması nasıl sağlandı?
Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan Lozan Antlaşması’na uzanan zorlu yolu ve uluslararası tanınma mücadelesini keşfedin.
Büyük Millet Meclisi’nin Uluslararası Tanınma Mücadelesi
1919 yılında başlayan ve Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği çetin mücadelenin en önemli dönüm noktalarından biri, şüphesiz ki 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin (BMM) açılışıdır. Bu tarih, Türk milletinin kendi geleceğini tayin etme iradesini tüm dünyaya ilan ettiği ve işgal güçlerine karşı tek vücut olma kararlılığını gösterdiği gündür. Ancak, BMM’nin kuruluşu, zorlu bir mücadelenin de başlangıcıydı. Zira yeni kurulan bu meclisin, uluslararası alanda tanınması ve Türk milletinin haklı davasını dünyaya duyurabilmesi gerekiyordu.
BMM’nin kuruluşundan sonraki ilk yıllarda, uluslararası toplum Osmanlı İmparatorluğu’nu resmen tanımaya devam ediyordu. Ancak, İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi ve Osmanlı Hükümeti’nin işgal güçleri ile işbirliği yapması, Türk halkının gözünde meşruiyetini tamamen yitirmesine sebep olmuştu. Bu durum, BMM’nin Türk milletinin tek temsilcisi olarak uluslararası alanda kabul görmesini zorunlu kılıyordu.
Bu süreçte, BMM’nin diplomatik çabaları büyük önem taşıyordu. Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki BMM hükümeti, bir yandan işgal güçlerine karşı askeri mücadelesini sürdürürken, diğer yandan da dış dünyaya haklı davasını anlatmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyordu. Özellikle Sovyet Rusya ile yapılan Moskova Antlaşması (1921), BMM’nin uluslararası alanda ilk önemli başarısı olarak kabul edilebilir. Bu antlaşma ile Sovyet Rusya, BMM’yi Türkiye’nin tek meşru hükümeti olarak tanıdı ve iki ülke arasında dostane ilişkiler kurulması için önemli bir adım atılmış oldu.
Ancak, Batılı devletler, özellikle de İngiltere, BMM’yi tanımakta direniyordu. Lozan Konferansı’na (1922-1923) kadar geçen süreçte, BMM’nin diplomatik çabaları, Batılı devletlerin tutumunu değiştirmeyi başaramadı. Ancak, Türk ordusunun İzmir’i kurtarması ve Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasıyla (1922) birlikte, BMM’nin askeri ve diplomatik zaferleri, Batılı devletleri masaya oturmaya zorladı.
Lozan Konferansı, BMM’nin uluslararası alanda tanınması açısından bir dönüm noktası oldu. Konferans boyunca, Türk heyeti, İsmet İnönü önderliğinde, Türk milletinin haklarını büyük bir diplomasi başarısıyla savundu ve sonunda 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Türkiye’nin yeni sınırları çizildi ve BMM, uluslararası toplum tarafından Türkiye’nin tek meşru hükümeti olarak tanındı.
Lozan Antlaşması, Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği mücadelenin en büyük zaferlerinden biriydi. Bu antlaşma ile BMM, uluslararası alanda hak ettiği yeri almış ve Türk milleti, kendi geleceğini belirleme hakkına kavuşmuştu. Büyük Millet Meclisi’nin uluslararası tanınma mücadelesi, Türk milletinin azim ve kararlılığının, diplomatik zekâsının ve liderlik vasfının en önemli örneklerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır.
Bir yanıt yazın